Denizi, plajları, gece hayatı, Arnavut kaldırımları ve stil sahibi restoranları ile ünlü Alaçatı, lezzetli yemekleriyle de baş döndürüyor. Alaçatı mutfağı, Ege ve Akdeniz mutfağını kendine özgü lezzetlere dönüştüren, adeta gurme diye nitelendirebileceğimiz mekanlara sahip. İçinizi ısıtan birbirinden güzel mekanların dekorasyonu ise bu eşsiz lezzetlerin adeta bir habercisi.
Yemek kültürü çeşitli otlara dayanan Alaçatı’da her yemeğin yanında bu otlarla hazırlanan mezelere yer verildiğini görürsünüz. Hatta öyle ki Alaçatı Ot Festivali bile düzenleniyor. Her biri şifalı olan bu otlara mezeler kadar ana yemeklerde de rastlamak mümkün. Tatları ise daha önce yediğiniz mezeleri ve zeytinyağlıları unutturacak cinsten.
Türkiye’nin her bölgesinin kendine özgü kahvaltı kültürü olduğu doğrudur. Ancak Ege kahvaltısı denilince birbirinden lezzetli ve sıcak sıcak servis edilen reçellerinin tadını başka bir yerde bulabileceğinizi sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Tamamen organik meyvelerden hazırlanan bu reçeller kahvaltı masanıza adeta renk katıyor.
Domatesli biberli lor gibi çeşit çeşit peynirler, doğal zeytinyağlı soslar, pişiler ve gözlemeler ile bezenmiş serpme Ege kahvaltısını, samimi ve içten ortamda yemenin tadı da damağınıza sanki bir başka lezzet tadıyormuş hissi uyandıracak.
Alaçatı mutfağının her öğününde yer verilen kabak çiçeği dolması, belde ile özdeşleşmiş lezzetlerinden biridir. Evet, Girit’in meşhur lezzeti dediğinizi duyar gibiyiz ancak en az Girit’in kabak çiçeği dolması kadar lezzetlisini başka yerde yiyemeyeceğiniz bir yer Alaçatı.
Saf zeytinyağı ile hazırlanan iç harcı ve narin mi narin, tazecik kabak çiçeğinden yapılan dolma, Alaçatı’nın neredeyse tüm restoranlarında karşınıza çıkabilen bir lezzettir. Limon suyu veya sarımsaklı yoğurt gibi farklı şekillerde servis edilen kabak çiçeği dolması, Ege mutfağının vazgeçilmez bir tadı olmuştur.
Sakız ağaçlarıyla meşhur Alaçatı’nın sakızlı muhallebisi ile meşhur olmasına elbette şaşırmamalı. Yoğun bir lezzeti olan sakız muhallebisini Alaçatı’da yedikten sonra başka hiçbir yerde aynı lezzeti alamayacağınızı söyleyebiliriz.
Damla sakızının bölgede yalnızca muhallebide kullanılmadığını da belirtmek isteriz. Damla sakızlı reçeli ve sakız kurabiyesi de tadılması gereken bir diğer lezzetlerdendir.
Alaçatı sakız muhallebisini tadacak olanlara bahsettiğimiz yoğun tadı bastırabilmek için sade Türk kahvesiyle tüketilmesini söylemekte fayda var. Alaçatı’ya gelip de sakızlı muhallebi yemeden dönmemenizi tavsiye ediyoruz.
Midye severseniz Alaçatı’nın taze midyelerinin tadına bakmanızı öneririz. Baharat karışımının dengeli bir şekilde hazırlanmasıyla lezzetini daha da artıran Alaçatı midyesi, günlük olarak denizden çıkarılarak servis edilmektedir.
Daha önce yediğiniz midyelere göre daha küçük olduğunu fark edeceğiniz Alaçatı midyesine her köşe başında rastlamak mümkün. Ayrıca yöresel bir lezzet olduğundan çeşitli restoranlarda da kolaylıkla bulabilirsiniz.
Kumrunun İzmir’e özgü bir lezzet olduğunu söylemeye gerek yok diye düşünüyoruz. Alaçatı’nın her yerinde rastlayabileceğiniz gibi özel olarak kumru yapan işletmeler de bulunuyor.
Kızarmış İzmir tulumu, sosis, sucuk ve salam ile dolu dolu malzemeleri simit hamurundan yapılan ekmekle buluşturan lezzete hayır diyemeyeceksiniz. Hem görüntüsü hem de lezzetiyle yalnızca karnınızı doyurmayacak, tadına doyulmaz bir lezzeti tatmış olacaksınız.
Saçta ve odundan yapılmış bir ateşin üzerinde pişirilen yemeklerin tadı bir başka oluyor. Demir bir çubuk geçirilerek yapılan kapağın üzerine de kızgın küller atılarak pişirilen kapama yemekleri hem kısa sürede pişiyor hem de lezzetine doyum olmuyor. İkram olarak masalara getirilen özel ekmekleri ise tadılmaya değer.
Ege’ye özgü mezelerle ve deniz mahsulleriyle donatılmış bir sofraya kim hayır der ki? Tazecik balıkların ve deniz mahsullerinin servis edildiği restoranlar Alaçatı’da oldukça meşhur. Ege’ye gidip de deniz mahsullerinin tadına bakmadan dönmek elbette olacak iş değil.
Diğer adıyla yaprak pidesi olarak bilinen kınalı pide yöreye özgü yemeklerden bir diğeri. Asma yapraklarıyla yapılan bu eşsiz lezzet özel bir karışım ile hazırlanıyor. İçerisinde un, yoğurt, yumurta, soğan ve peynirli bir karışım bulunan ve daha önce tatmadığınızı düşündüğümüz kınalı pide, farklı lezzet arayanlar için birebir.
İsminin pide olması sizi yanıltmasın. Sütlü pide aslında tatlı olarak tüketiliyor. Pide hamurunun üzerine şeker, süt ve yumurta karışımının dökülmesiyle hazırlanan sütlü pide Alaçatı’nın belki de unutulmaya yüz tutmuş lezzetlerinden. Ancak başka hiçbir yerde bulamayacağınız bu lezzeti tatmanızı öneririz.
Alaçatı’da tadabileceğiniz eşsiz lezzetler bunlarla da bitmiyor. Bölgeye özgü boyoz, Arnavut ciğeri, patlıcan böreği, Şirince böreği, favalı enginar ve İzmir köfte herkesin bildiği ancak tatlarıyla ün yapmış diğer lezzetler. Ayrıca lavantalı limonata, limonlu mereng ve gerdan tatlısı da bir harika.
Alaçatı lezzetli yemeklerinin yanı sıra güler yüzlü ve misafirperver halkı ile de sizleri memnun etmeye yetecek bir turizm beldesidir. Genellikle yazları tercih edilmesine rağmen yılın her mevsimi ziyaret edilebilecek bir bölgedir.